Bihamdillah ki bi-nam u nişanımız yokdur
Dil-i viranemizden özge bir abadımız yokdur
Ezelden mazhar-ı ışkız bizim icadımız yokdur
Elemler cümle bizdendir ona astadımız yokdur
Bela dildendir ol dildar elinden dadımız yokdur
Gönüldendir şikayet kimseye feryadımız yokdur
Gücümüz yettiğince Şerhi ;
(Allah’a hamdolsun ki bir namımız, bir nişanımız yokdur.
Onarıp, imar etmeye çalıştığımız bir gönlümüz var, o da harabedir.
Ezelden beri var olan Aşıklardan biriyiz, değilse bizim icadımız bir şey yoktur.
Çektiğimiz elemlerin sebebi biziz, Allah’a suçu atmışlığımız yokdur.
Belalar kalbimizde olanların sevgisinden, O gönüller alanın elinden çektiğimiz bir şey yokdur.
(Ellerimi açıp yaptığım dualarla bana verilenler başıma belalar açtı, değilse o gönülleri yapanın kendi takdiri ile bana yolladıklarından hiç bela görmedim.(burada kalbi yaratan anlamında da çift yönlü kullanılmış))
Benim başım, kendi gönlümde olanlarla belada, değilse feryad edip kimseden yardım istediğim yoktur.)
Bu kelimeler Afyon Mevlevi hanesinin Şeyhi Divane Mehmet Çelebi’nin Divanından alınma imiş. Miladi 1440-41 li yıllarda doğmuş olduğu düşünülen Çelebi’nin güne –gündeme bakışı böyleymiş.